OTOMASYONUN SINIFLANDIRILMASI ve KULLANIM ALANLARI

OTOMASYONUN TANIMI, SINIFLANDIRILMASI, KULLANIM ALANLARI

Otomasyonu dar anlamda otomatik kontrol olarak tanımlayabiliriz. Geniş anlamda ise işin insan ile ekipman arasında paylaşılmasıdır. Toplam işin paylaşım yüzdesi otomasyon düzeyini belirler. Düşük düzey işlerin çoğunluğunun insan tarafından, yüksek düzey ise makinalar tarafından yapıldığı durumu anlatır. Ancak işlerin nitel açıdan paylaşımı da önem taşır. İşi yapabilmek için enerjinin yanı sıra düşünceye de gereksinim bulunur. Otomasyonun ilk ortaya çıkışı endüstri devriminin hemen ardından olmuş ve kas gücünün yerini alan düzenekler geliştirilmiştir.
 
Ancak salt kas gücünü ikame etmek insanı işten soyutlamamaktadır. Günümüzün nitelikli iş ortamını otomatize edebilmek için insan yerine düşünebilen, hatta bu işi insandan daha iyi yapabilen sistemler oluşturmak gerekmektedir. Yapay zeka olarak ifade edilen bu çalışma alanı sadece üretim sektörünü değil, savaş endüstrisini ve sosyal yaşamı da etkileyecek buluş ve uygulamalarla ilgilenmektedir. Otomasyon öncesi dönemde işin nitel ve nicel sınırları insan tarafından belirlenmekte idi. Ancak otomasyon veya teknoloji insanın bazı yetersizliklerini giderebilecek, böylelikle üretim sınırlarını çok daha genişletmeyi sağlayacak bir düzeye gelmiştir. Bu yetersizlikler insanın tepki süresinin uzunluğu, insanın veri işleme kapasitesinin sınırlı olması, insanın iş üretme hızının düşüklüğü, insanın tekrarlı işlerde tutarlığı sürdüremeyip sapmalara neden olması ve insanın konsantrasyon süresinin kısalığıdır. Günümüzde bu yetersizliklerin giderilmesini sağlayan pek çok çözüm uygulanmaktadır. Ancak yine de otomasyon sistemleri çok basit işlerde, örneğin portakal soyma ve çok komplike işlerde, örneğin uçak kullanımı, insanın yerini tamamen alamamaktadır.

Otomasyon konusuna biraz daha yakından bakabilmek için genel fabrika yapısını düşünebiliriz. Normalde her imalat firmasında muhasebe, finansman, insan kaynakları, satın alma, pazarlama, satış, mühendislik departmanları, üretim, depolama fonksiyonları gerçekleştirilir. Bu fonksiyonlar her işletmede farklı ve özgün örgütsel yapılar altında toplanırlar. Ofis ortamlarında gerçekleştirilen muhasebe, finansman, insan kaynakları, satış, pazarlama yönetimi ve üretim planlama konuları uzunca bir süreden beri tek bir yazılım ile otomatize edilmeye çalışılmaktadır. Bu yazılım grubunun İngilizce adı Enterprise Resources Planning, kısaca ERP’dir. Dilimize İşletme Kaynakları Planlaması olarak çevirebileceğimiz bu yazılımın orijini MRP (Material Requirements Planning), ikinci aşamadaki ismi de MRP II (Manufacturing Resources Planning) şeklindedir. Ofis otomasyonu bilindiği gibi çok büyük oranda bilgisayar yazılımlarıyla gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla bugün hepimizin kullandığı editör, veri tabanı, spread sheet yazılımları da insanın işini kolaylaştırmaları nedeniyle otomasyon araçları kategorisinde yer almaktadırlar.

Depolardaki otomasyon uygulamalarına baktığımızda karşımıza yine yazılımlar çıkmaktadır. Başlıca depo fonksiyonu envanter düzeylerinin anlık olarak bilinmesidir. Bu bilgi satın alma ve üretim planlama süreçlerini beslediğinden çoğunlukla depo otomasyon yazılımları ERP yazılımlarının modülleri şeklinde pazara sunulmakta, bağımsız geliştirilen aynı amaçlı yazılımların ise ERP arayüzleri bulunmaktadır. Ancak depo yönetiminde etkinlik sağlanması amaçlandığında salt mal miktarlarının bilinmesi yeterli olmamakta, buna ek olarak hangi malın depo içinde nerede olduğu ve hangi tarihte gelmiş olduğu gibi bilgilere de gereksinim duyulmakta üstelik malların depolama alanlarına yüksek hız ve doğrulukla yerleştirilmesi ve gereksinim duyulduğunda yine hızlı ve doğru olarak geri alınması da gerekmektedir. Hatta depoya herhangi bir girişçıkış söz konusu değilken bile önceki cümlede belirtilen gereksinimlerin karşılanabilmesi için mevcut malların yeniden, daha uygun yerlere yerleştirilmesi gerekmektedir. Bütün bunlar insan kapasitesini zorlayan işler olduğundan Depo Otomasyon Sistemleri adı altında çözümler geliştirilmiş bulunmaktadır. Otomatik depo olarak da adlandırabileceğimiz bu sistemlerin başlıca iki tipi bulunmaktadır. Bunlar Automated Storage and Retrieval Systems; AS/RS ve Carousel (Atlı Karınca) modelleridir. Depolarda da imalatta olduğu gibi ürün kimliklendirme işlemlerinin yapılması gerekmektedir.

Otomasyon dendiğinde pek çok insan kafasında imalat uygulamalarını düşünür. İmalat otomasyon uygulamaları için çok büyük bir potansiyel sunar. Esasen imalatta otomasyonun her türüne rastlanılabilir. Çok çeşitli bilgisayar yazılımlarından, PLC uygulamalarına, gömülü kontrol sistemlerine, robotlara, CNC tezgahlara, akıllı konveyörlere, insansız taşıma araçlarına değin yüzlerce farklı araçla yapılan çok değişik otomasyon uygulamaları imalat türü ister sürekli, ister kesikli olsun karşımıza çıkar. 1980’li yıllarda özellikle bilimsel literatürde otomasyon kelimesi pek kullanılmaz, o­nun yerine Bilgisayar Bütünleşik Üretim (İng. Computer Integrated Manufacturing) kavramına yer verilirdi. Bu ifadenin o zamanki otomasyon uygulamalarına baktığımızda yanlış olduğu açıktır. Üretim otomasyonunda bilgisayar kullanımı yavaş yavaş gelişmekte olup, yukarıda da ifade etmiş olduğum gibi bilgisayar dışında pek çok araç değişik yerlerde uygun olmaları nedeniyle otomasyon düzeyini artırmada kullanılmaktadır. Bununla beraber bilgisayar prosesörlerine ayrılan ArGe fonlarının diğer alanlardan çok daha fazla olması ve bilgisayarın artık herkesin ortak dili haline gelmiş bulunması gibi nedenlerle PC tabanlı uygulamalarının otomasyonun geleceğini oluşturacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Dolayısıyla yeniden Bilgisayar Bütünleşik Üretim kavramına dönüleceği beklentisi yerindendir.

Posted in Uncategorised.

Bir cevap yazın